‘’Startup’’ kavramının Türkçe’de tam olarak karşılığı bulunmamakla birlikte, uygulamada çoğunlukla girişimcilik, girişimci ifadeleri ile startup kavramı özdeşleştirildiği görülmektedir. Genel olarak kabul görmüş bir tanımı olmamasına rağmen, startup (girişim), “belirli bir ürün veya hizmetin geliştirilmesi ve pazara sunulması ile bu ürün veya hizmetin tüketiciler için vazgeçilmez hale gelmesini sağlamak için kurulmuş genç şirketler” olarak tanımlanabilir. Buna göre, girişim şirketlerinin oturmuş bir finansal ve yapısal bir organizasyonun olmaması, girişim şirketlerinin geleneksel şirketlerden ayrıldığı noktadır.

Hem dünyada hem de Türkiye’de farklı farklı birçok fikir, proje, buluş ortaya çıkmaktadır. Meydana gelen bu yeni düşüncelerin çoğunun günümüzün gereği olarak, daha çok teknolojiyle ilgili olması startuplarla ilgili yanlış bir kabulün da yayılmasına neden olmuştur. Şöyle ki, startupların daha çok teknoloji, yazılım gibi alanlarda mevcut olan şirketler olduğu şeklinde genel bir kanı olsa da, aslında startuplar; mimarlık, reklam, pazarlama, tasarım, hizmet gibi pek çok farklı alanda faaliyet gösterebilecek yapılardır.

Yukarıda yer verildiği üzere, startupların birden çok alanla ilişkisinin olabilmesi, startup hususunun birden çok hukuk dalının kapsamına girmesine sebep olmaktadır. Örneğin, bir yeni fikir ileri sürüldüğünde, bu fikrin hukuki yönden korunması için Fikri Mülkiyet Hukuku, bu fikrin bir girişim kapsamında şirketleştirilmesine karar verilmesi halinde Ticaret ve Şirketler Hukuku, işçi-işveren ilişkilerinin meydana gelmesi halinde İş Hukuku, ulusal ve uluslararası alanda yatırımcı ile fikrin buluşturulması ve satılması ile müzakere ve sözleşme süreçlerinin yönetilmesi halinde Borçlar Hukuku, vergisel sorumlulukların araştırılması açısından Vergi Hukuku ve diğer Kişisel Verilerin Korunması Hukuku, Rekabet Hukuku, Bilişim Hukuku gibi pek çok hukuk dalı gündeme gelmektedir. İşte tüm bu hukuk dallarını kapsayan ve uygulamada kullanılmaya başlayan ‘’Startup Hukuku’’ şeklinde kendine özgü (sui generis) bir hukuk dalı ismi meydana gelmiştir.

Bir startup fikri oluştuğunda, bu fikir için en başından itibaren ulusal ve uluslararası düzenlemeleri takip etmek ve uygun yasal zeminde ilerlemek hayati önem arz etmekdir. Aksi durumda, telafisi mümkün olmayan zaman ve maddiyat kaybı gündeme gelebilecektir. Zira, örneğin, yeni bir fikir olduğu sanılarak startup kurma aşamalarına başlandığında, aslında o fikrin daha önceden başkasına ait olduğunun sonradan tespit edilmesi halinde yapılan tüm plan ve projelerin askıya alınmasına sebep olabilecek hukuki uyuşmazlık sürecinin de gündeme gelmesi söz konusu olabilir. Benzer şekilde, belirli kurum ve kuruluşlardan alınması gereken izinlerin alınmadan faaliyete başlanması, ticaret ve rekabet hukuku kurallarına aykırı şekilde hareket edilmesi muhtemeldir. Dolayısıyla, startupın tüm aşamalarında hukuki uyuşmazlıklarla karşılaşma olasılığının yüksek olması gözetildiğinde, ileride yaşanabilecek hak kayıplarının önüne geçilmesi için bu süreçte hukuki destek almak önem arz etmektedir. ATAM Hukuk & Danışmanlık, startup hukukundan kaynaklanan sözleşmelerin düzenlenmesi, mevcut uyuşmazlıkların çözümlenmesi ile muhtemel hak kayıpları ve olası ihtilafların önüne geçilmesi için, müvekkillerine alanında uzman ve dinamik kadrosuyla hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekte olup müvekkillerinin menfaatlerini gözetmektedir.

Atam Hukuk & Danışmanlık Bürosu
Av. Göksu Işıl KARAGÖZ


Kaynakça: Yanık, S. D. (2021). ‘’Girişim Şirketlerinin Sermaye İhtiyaçlarını Karşılamak İçin Kullandıkları Fon Mekanizmaları’’, MHFD, • 2021/2, 339-372, 341.
Yorumlar
Hiç Yorum Yapılmamış. İlk yorumu siz yapın...

 
48 kez görüntülendi

Çerez Kullanımı

Deneyiminizi daha iyi hale getirmek için bu web sitesinde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş oluyorsunuz. (Çerez Politikası Aydınlatma Metni)